IDA e.V. auf Facebook
IDA e.V. auf Instagram
RSS Feed abonnieren

Üç gönüllü

Konu/Arka plan

Semineri yönetenler gönüllü olan üç kişiyi odadan dışarıya gönderip, hem bu üçlü gruba hem de genel grubun ayrıldığı diğer küçük grupların her birine kendi gruplarını tanımlayacak bir sembol hazırlayabilmeleri için malzeme dağıtır. Gruplar sembolün yanı sıra kendi grubun üyelerinin paylaşacağı jest veya kod kelimeleri gibi başka işaretler üzerine de anlaşır. Gruplar daha önce kararlaştırılmış bir konuyu tartışır. Bunu yaparken grupların fertleri kendi şifreli dillerini kullanırlar. Semineri yönetenler üç gönüllüyü odaya çağırır ve kendilerini entegre olmaya davet eder. 20 dakika sonra alıştırmanın oyun bölümü biter ve tartışma/fikir alışveriş aşaması başlar.

Amaçlar

  • Çok kültürlü toplumlarda çoğunluk ve azınlıklara karşı bulunan farklı görüşleri yaşamak ve bunun üzerine düşünmek
  • Çok kültürlü toplumlardaki çoğunluk kararlarının anlamlarını öğrenmek
  • Çoğunluğun içerisinde de azınlık pozisyonunda bulunulabileceğini tecrübe etmek
  • Bir grubun baskısının kişinin kendi davranışına nasıl etki edeceğini tecrübe etmesi
  • Azınlıkların kendilerini ayrımcılık ve dışlamaya maruz hissettikleri zaman nasıl davrandıklarını öğrenmek ve azınlıkların problemlerine karşı empati geliştirmek
  • Bir grubun üyesi olmanın ve başkalarının anlamadığı şifreler kullanmanın ne kadar zevkli olduğunu tecrübe etmek
  • Kişinin güçlü olup gücünü kullanmasıyla ilgili bilinçlenmesi
  • Çoğunluk ve azınlıkların birbirine karşı olan davranış şekillerinin birbirine bağlı olduğunu anlamak
  • Ayrımcılığın oyun şeklinin ve gerçek şeklinin birbirleriyle olan bağlantılarını anlamak
  • Azınlıkların ayrımcı davranışları çoğunluğun zannettiğinden çok daha yaralayıcı olarak algıladıklarını anlamak

“Maroshek-Klarmann, Uki / Rabi, Saber (2015): Mehr als eine Demokratie. Sieben verschiedene Demokratieformen verstehen und erleben – 73 Übungen nach der „Betzavta“-Methode. Adaption von Susanne Ulrich, Silvia Simbeck und Florian Wenzel. Bertelsmann Stiftung, Gütersloh.” adlı eserden alınıp uyarlanmıştır.

Alıştırmanın uygulanışı

1. Semineri yönetenler üç gönüllüyü, seminer odasında nelerin olup bittiğini duymamaları için dışarıya gönderip orada bekletir. Gönüllülere bu arada elişi ve çizim malzemeleri de verilir. Bunları kullanarak beş özel işaret üretmeleri söylenir. Mesela gömleklerine mavi rozet takabilirler veya “hayır” ve “evet”’in anlamlarını değiştirerek kullanmayı kararlaştırabilirler – hayal gücüne herhangi bir sınır konulmaz.

2. Semineri yönetenler sınıfa/seminer odasına geri döner ve diğer katılımcıları üç gruba ayırır. Onlara da elişi ve çizim malzemeleri verilir. Semineri yönetenler gruplara yapmaları gerekeni anlatır:

a) Gruplar elişi ve çizim malzemelerini kullanarak gruba özel işaretler üretmeliler. Semineri yönetenler gönüllülere verdikleri örnekleri gruplara da verir.

b) Gruplar kararlaştırdıkları bir konuyu tartışır. Tartışma esnasında gruplar kendi seçtikleri işaretleri kullanır.

3. Birkaç dakika ara verdikten sonra semineri yönetenler dışarıdaki gönüllüleri tekrar içeriye davet eder. Orada gönüllüler, üzerine anlaştıkları işaretleri kullanır. Bu arada onlara gruba entegre olmaları söylenir. Bunu yaparken entegrasyonun ne olduğunu ve nasıl entegre olunabileceğini düşünürler. Semineri yönetenler katılımcılara üzerine anlaştıkları işaretleri kullanmaları gerektiğini hatırlatır. (Seminer odasında/Sınıfta kalan katılımcıların gönüllülere verilen ödev hakkında bilgisi yok.)

4. Gönüllüler seminer odasına/sınıfa geri döner ve görevlerini yerine getirmeye başlar. Aynı zamanda gruplar konuşmalarına devam eder.

5. Aşağı yukarı 15 dakika sonra semineri yönetenler alıştırmaya son verir. Bütün katılımcılar toplanır.

Fikir alışverişine yön verebilecek sorular

1. Semineri yönetenlerin gönüllülere sorduğu sorular:

  • Nasıl davrandınız/Neler yaptınız?
  • Ait olmanız gereken grup nasıl davrandı/neler yaptı?

2. Semineri yönetenlerin seminer odasında kalan katılımcılara sorduğu sorular:

  • Grubunuz nasıl davrandı/neler yaptı?
  • Kendinizi nasıl hissettiniz? Neler düşündünüz?

3. Seminer yönetenlerin bütün katılımcılara sorduğu sorular:

  • Kendi grubunuzun üyelerini ve diğer grubun üyelerini birey olarak ve belli kültürel adetleri bulunan bir grup olarak nasıl algıladınız? Onları farklı kültürel küçük gruplardan oluşan bir grup olarak mı, yoksa çoğunluk ve azınlıklardan oluşan bir grup olarak mı algıladınız?
  • Gönüllülerin kültürü ve diğer grubun kültürleri arasında bulunan ilişki nasıldı? Kim hakimiyeti elinde tutuyordu, kim kimin hakimiyeti altındaydı, kararlar kim tarafından veriliyordu, kimde karar verme yetisi yoktu?
  • Beraber yaşamayı nasıl şekillendirmek isterdiniz?

a) Her grubun üyelerinin kendi aralarında kalacakları şekilde.

b) Çoğunluk ve azınlıkların bulunduğu bir grup olarak.

c) Herkes için geçerli olan alanların ve bireyler için geçerli olan ayrı ayrı alanların kararlaştırıldığı bir grup olarak

Alıştırma esnasında bazı üyelerin başkalarının davranışlarına gücendikleri olabilir. Bu durumda semineri yönetenler ahlaki öğütler vermeden o kişileri destekler, gruba çoğunluk ve azınlığın ilişkisinin doğurduğu duygu ve hisleri anlamaları konusunda yardımcı olur ve bu duygu ve hisleri katılımcılarla beraber teşhis eder.

Bazı katılımcılar söz ve davranışlardan dolayı yaralandıklarını kolayca ifade edemez. Semineri yönetenler onlara duygularını ifade etmelerinde yardım eder. Desteklerken alıştırmanın sonunda alıştırmanın amacının tekrar altını çizer.

Önemli olan katılımcıların gücenmelerinin ve sınıf/grup içerisinde yaşadıkları hakkında rasyonel bir tartışmada bulunmalarının arasındaki uygun dengeyi koruyabilmek. Sık sık çoğunlukta bulunan grubun gücenen kişilere acıdıkları veya (bunun bilincinde olmayaraktan) bir üstünlük duygusuna kapıldıkları için üzülen kişilere yardım ettiği oluyor. Azınlıkların üyelerine acıdıkları için değil, azınlıkların da eşit haklara sahip oldukları ve yardım almak onların hakkı olduğu için yardım etmeleri gerektiği fikri çoğu katılımcının bilmediği bir şey. Bu noktanın altı mutlaka çizilmesi gerekiyor.

Değerlendirme

Semineri yönetenler katılımcıların söylediklerini özetler. Azınlık grupların bulunduğu çok kültürlü toplumlarda herkesin anlaşıp paylaştığı görüşlerin var olması lazım. Bu alanın herkes tarafından kabul edilmesi lazım; bu alan hakkında çoğunluk prensibine dayalı oylamalar olamaz. Bu anlaşmanın kapsamadığı konularda kültürel azınlık kendi görüşleri doğrultusunda yaşayabilir.

Çok kültürlü toplumlarda azınlıkların kendi kültürlerine göre yaşayabilmelerine imkan verilmesi, yalnızca bazı grupların hakkının verilmesi anlamına gelmiyor, aynı zamanda toplumun değerlerinin temelini oluşturan toplum sözleşmesinin başlıca bir öğesidir. Çok kültürlü demokrasilerde çoğunluk prensibine dayalı oylamalar ve kararlar hiç bir şekilde meşru değil. Yalnız ve yalnız her grup, kararları oylayacak meclise/kurula/heyete aynı sayıda temsilci gönderebilirse çoğunluk prensibine dayalı bir oylama ve oylamadan çıkan kararlar meşrudur. Grupların büyüklüğüne bakmaksızın her grubun meclise/kurula/heyete aynı sayıda temsilci gönderebilmesi lazım.

Çerçeve şartlar

Süre:

- 1 ila 1 buçuk saat

Malzeme:

- Elişi ve çizim malzemeleri (renkli kağıt, renkli çıkartmalar, makaslar, yapıştırıcı, renkli kalemler)

Çalışma malzemesi


Konular
  • Kurumsal ırkçılık
Anahtar kelimeler
  • Çoğunluk toplumundaki tutum tarzları
  • Günlük yaşamda ırkçılık
  • Çeşitliliğin pozitif algılanması (toplumsal anlamda)
Hedef kitleler
  • Eğitimciler/Öğretmenler
  • Göçmen geçmişi olan kişiler/People of Color
  • Angaje olan vatandaşlar
İletişim aracı türü
  • Ders ve çalışma malzemesi